ANA SAYFA BLOG 14 YILLIK AVUKATLIK HAYATIMDAN ÖĞRENDİKLERİM VE MESLEĞE GİRECEK AVUKATLARA TAVSİYELERİM

11 Ocak Salı, 2022

Av. Çağdan Erdoğan - 14 Yıllık Avukatlık Hayatımdan Öğrendiklerim Ve Mesleğe Girecek Avukatlara Tavsiyelerim

Merhabalar, öncelikle okuyucularımız için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Özel Saint- Benoit Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans eğitimimi, Galatasaray Üniversitesi’nde ise Ekonomi Hukuku alanında yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Fransızca ve İngilizce olmak üzere iki yabancı dil bilmekteyim. 39 yaşındayım. Sörf, kayak, yüzme, fitness gibi bireysel sporlar yapmayı, kitap okumayı, müze gezmeyi severim.

Hukuki olarak ağırlıklı çalıştığınız, uzman olduğunuz alan nedir?

Özel Hukuk ağırlıklı çalışmaktayım. Uzun yıllardır başta Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku olmak üzere Borçlar Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, İş Hukuku, Vergi Hukuku, Gayrimenkul Hukuku alanlarında çalışma arkadaşlarımla ve alanında uzman çözüm ortaklarımla kaliteli, butik bir hukuki hizmet sunmaya çalışıyorum. Bir şirketin kuruluş aşamasından kapanış aşamasına kadar iş yürütürken karşılaşabileceği her türlü problemin hukuki çözümü noktasında müvekkillere danışmanlık hizmeti sunarım.

Uzmanlık alanınızda hizmet sunmak sizce neden önemli?

Uzman olunan bir konuda müvekkillerin haklarının daha iyi korunacağına ve daha iyi bir hukuki hizmet sunulacağına inanıyorum. Meslek hayatım boyunca uzmanlık alanım dışında dava almamaya özen gösterdim ve müvekkillerimle hep uzun soluklu çalıştım. Yaptığım avukatlık hizmetini kişiye özel elbise diken terzilere benzetirim. Mesleği icra ederken müvekkillerin ihtiyaç, istek ve koşullarının her daim farklılık arz ettiğini gördüm. Dolayısıyla öncelikle müvekkili gerçekten dinlemek, anlamak, sonrasında kendisinin ihtiyaç, istek ve koşullarına göre bir avukatlık hizmeti sunmak gerektiğini düşünüyorum.

Sizce genç bir avukat, uzmanlık alanını neye göre belirlemeli?

Genç meslektaşlarım hukukun hangi alanını seviyor ise o alana yönelmeli diye düşünüyorum. Bir avukatın sevdiği alanda çalışması onu daha verimli ve motive kılar. Benim özel hukuku tercih etme sebebim, hakimin takdir yetkisinin ceza hukukunda olduğu gibi geniş olmamasıdır. Özel hukukta yargılamanın sınırlarını kanun hükümleri belirler; daha tekniktir. Hukuk biliminden ve teknikten yoksun hatalı bir mahkeme kararı üst mahkemede hemen göze çarpacaktır. Özel Hukuk alanını avukat olarak daha kontrol edilebilir bulurum. Bu kontrol hissi de beni motive eder. Genç meslektaşlarım da sevdiklerini hukuk alanını belirledikten sonra uzmanlaşırlarsa mesleki gelişimleri daha iyi olacaktır.

Avukatlık mesleğini icra edebilmek için olmazsa olmaz dedikleriniz nelerdir?

Karşılaşılan bir problemin hukuki bir çözümü varsa, bilgi, akıl ve strateji ile mutlaka çözüm bulunacağına inanırım. Benim için bu uğurda harcanılan zamanın limiti yoktur. Kartaca’lı komutan ve devlet adamı Hannibal Barca’nın, filler ile Alpler'i geçmenin imkansız olduğunu söyleyen komutanlarına cevabı “Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız.” olmuştur. Avukatlık mesleğinin de bu şekilde kararlılık, azim ve mücadele gerektirdiğini düşünürüm. Bir müsabakada nasıl sonuna kadar mücadele etmek gerekirse bir dava dosyası da kesinleşene kadar mücadele etmek gerekir. Yerel mahkemenin verdiği bir karar ne davayı kazandığınızı ne de kaybettiğinizi gösterir. Asla pes etmemek ve gardı düşürmemek önemlidir. Vazgeçmezseniz kazanırsınız. Kazandığınız bir davadaki hissiyat ise paha biçilemezdir. İnandığınız bir davada, hem kendinizi hem de müvekkilinizi motive etmeniz de çok önemlidir.

14 yıllık avukatlık hayatınızda kendiniz için uyguladığınız, genç avukatlara da tavsiye niteliği taşıyan ilkeleriniz nelerdir?

Zihninizi Dinç Tutun

Avukatlıkta çözüm bulmak çok önemlidir. Dolayısıyla çözüm araçlarından olan zihnimizi çözüme elverişli hale getirmemiz gerekir. Sağlıklı düşünebilen, dinlenmiş bir zihin olmadan başkalarının dertlerine derman olmak zordur. Dolayısıyla özel hayatımla ve yaşayışımla sağlıklı bir zihne sahip olmaya çalışırım.

Genelde zihnimi dinlendirmek için spor yapar, müzik dinlerim. Denizi ve gün batımını izlemek, müze gezmek, doğa yürüyüşü yapmak ve kitap okumak da zihnimi dinlendirir. Herkesin eminim zihnini dinlendirecek kendine ait yöntemleri vardır. Yoksa da bulmalıdır. Çünkü net düşünebilen, berrak bir zihin başkalarının sorununa derman olmak konusunda daha fazla yardımcı olur.

Duygularınızı Her Zaman Kontrol Altında Tutun

Yaptığımız iş gereği üzgün ve gergin insanlar ile karşılaşmamız kuvvetle muhtemeldir. Müvekkil adına iş yürütürken müvekkille, karşı taraf veyahut bir başkası ile temas ettiğimizde karşılaştığımız insanların duygu hali bizim duygu halimize tesir etmemelidir. Karşımızdaki insanın duygu halini kontrol edemesek de kendimizinkini kontrol edebiliriz. Öfke kontrolü önemlidir. Müvekkilin haklarını en iyi şekilde korumak için duygularımızın mantığımızı köreltmesine izin vermemek gerekir. Özellikle duruşmalarda her daim serinkanlı olmak önemlidir. Duruşmada zapta yazdırmanız gereken bir beyan duygu halimizden etkilenmemeli ve o zaptta yerini almalıdır.

Aynı zamanda, cübbenin altında siz kendi kimliğinizden ve duygularınızdan arınmış olmalısınız, çünkü orada bir kamu görevi de eda ediyorsunuz. Asıl güç, duyguları, öfkeyi kontrol edebilmekte yatar. Ben de bunu keşfettiğim zaman, kendimi telkin etmeyi, nefesimi dengelemeyi öğrenerek duygularımı düzene sokmayı ve karşı tarafın, sahama girmesine izin vermemeyi öğrendim.

Mesleğin ilk yılları avukatlar için zorludur. 2007 yılında staja başladığımda ilk Bakırköy Adliyesi’ne gitmiştim. O zaman İstanbul’daki en büyük adliye orası idi. Bana öylesine büyük gelmişti ki adliyeye gidip geldikçe pratik ve tecrübe ile o büyük adliyenin gitgide küçülmeye başladığını fark ettim. Muhtemel ki, Çağlayan Adliyesi’ne dışardan bakan genç meslektaşlarım da aynı duygular içine girmiştir. Adliyeyi arşınladıkça adliye onlara da küçük ve dar gelecektir; merak etmesinler.

Büyük şehirdeki adliyelerde iş yükü ağırdır; iş yoğunluğundan size her daim dilediğiniz gibi davranmayabilirler; mesleğin başında fanustan çıkmış balığa dönersiniz. Bu duruma psikolojik olarak hazırlıklı olmakta fayda var. Bu durumun iş takibinizin önüne geçmesine izin vermemek gerekir. Zira herkes işini yapmalıdır. Kamu görevlilerin kanuni haklarına saygılı olarak, uygun bir lisan ile meramınızı anlatmaktan imtina etmemek gerekir.

İş Takibiniz Kusursuz Olsun

Avukatlıkta işin en önemli kısmının iş takibi olduğunu düşünüyorum. Bir avukat uzmanlık alanında ne kadar yetkin olursa olsun, hukuk sistemimizde öngörülen sürelere uyulmadığında müvekkilin hakkı bertaraf olur. Duruşma ve iş takibi yaparken bugüne kadar iki ajanda kullandım. Böylece iki ajanda birbirini kontrol eder, bir işin son gününün hatalı not edilmesi sorunu ortadan kalkar. Bugün GÜNCE hukuk yazılımı sayesinde artık üç ajanda ile duruşma ve iş takibi yapıyorum; iş takibim daha da güçlendi diyebilirim. Uyap ajanda sistemi de iş takibinde bir kontrol görevi sağlıyor.

Bunun yanı sıra GÜNCE’nin görev atamaları ve dosya depolama özelliklerinin de iş takibine çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.

Zamanı Verimli Kullanın

Zaman çok doğru kullanılmalı aksi halde son güne bırakılıp stres içinde yazılan bir dilekçe müvekkilin hakkına, avukatın ise sağlığına zarar verecektir.

Giden zamanın telafisi ve geri dönüşü yoktur. Avukatlıkta yollarda ve duruşma beklerken geçen zamanları mesleki ve kişisel gelişim için kullandım; çünkü bu süreçlerde okumak ya da dinlemek için zaman doğar. Yolda dinlediğiniz bir podcast duruşmaya giderken harcadığınız zamanın verimli kullanılmasını sağlar. Bu vakit yabancı bir dil geliştirmeye ayrıldığında avukat olarak kazancınız artabilir; vakit nakite dönüşür. Siz, iki saatlik bir duruşmaya girdiğinizde, beklediğiniz bir saat boyunca size katkı sağlayacak bir yazı okursanız, orası aslında üç saatlik bir kazanıma dönüşür. Kendinize yaptığınız bu yatırımlar, mesleğinizde ilerlemenize ve gelen işleri kaçırmamanıza yardımcı olur. Örneğin ben, yeni mezun olduğumda yabancı dilimi geliştirdiğim için, gelen yabancı bir müvekkilin işini layıkıyla üstlenebilmiştim.

Ayrıca, dosyalamanızı güzel, nizamlı yaparsanız, bu bir vakit kazancıdır. Müvekkiliniz bir dosya istediğinde, arayıp bulmak için her zaman yarım saat vaktiniz olmayacaktır. Bu noktada akıllı çalışmaya yardımcı olan GÜNCE sisteminden destek almak, bir kazançtır. Evrakınıza her yerden ulaşabilmeniz, ofisi aramamak ya da ofise gitmeyi beklememek, akıllı çalışmaya yardımcı olmaktadır. GÜNCE’den önce de bunun için bulut sistemlerden yararlanıyordum ancak avukatlık için geliştirilmiş olan GÜNCE yayınlandıktan sonra GÜNCE’ye geçtim.

Emeğinizi Somutlaştırın

Avukatlık bir bilgi birikimi işidir ve fiyatlandırma konusu her zaman muallak olmuştur. Avukatlık hizmetinde harcanan emek ve mesainin müvekkil tarafından anlaşılması zordur. Ancak eğer harcanan zamanın tarihi, saati ve süresi müvekkile bildirilirse müvekkil kendisine ne kadar zaman ayrıldığını bilir ve size neden ücret ödemesi gerektiğini daha iyi kavrar diye düşünürüm. Aklımda müvekkile harcanan zamanı, tarihi, saati ve süreyi gösteren bir yazılım yaptırmak fikri vardı. Bu noktada GÜNCE hukuk yazılımından, meslek büyüğümüz Av. Mehmet Gün’ün Avukat Olmak isimli kitabında GÜNCE hukuk yazılımı üzerinde 4.000 saatin üzerinde çalıştığını okuyarak haberdar oldum. Müvekkillere ayırdığım zamanı tespit edip somutlaştırmak ve daha kapsamlı iş takibi ve iş yönetimi yapmak için GÜNCE hukuk yazılımının piyasaya sürülmesini bekledim. GÜNCE hukuk yazılımının kurumsal bir hukuk bürosunun sindirilmiş tecrübesi ile ortaya çıktığını düşünüyorum. İş takibi ve iş yönetimi için aklımda tasarladığım yazılıma ayırmam gereken vakti ve tecrübeyi bana kazandırdığı için GÜNCE hukuk yazılımını kullanıyorum.

Av. Mehmet Gün’ün kitabından bahsetmişken, deneyimin bu şekilde somutlaştırılmasının ne kadar değerli olduğunun altını çizmek isterim. Emeğin somutlaştırılmasının bir başka yolunun da yazmak olduğunu hatırlatır, kıdemli avukatların deneyimlerini yazıp paylaşmalarını dilerim.

Tüm Kuralları Yazıya Dökün

Söz uçar yazı kalır sözünden hareketle yakınlık dereceniz ne olursa olsun müvekkiller ile her daim yazılı bir anlaşma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Karşınızdaki kişinin anlaşmanın kapsamını detaylı bilmesi halinde ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar ortadan kalkmaktadır. Diğer taraftan bir dilekçeyi yazıp dava dosyasına sunmanın dönüşü yoktur. Avukat olarak hata yapma lüksümüz olmaz. Mevzuat, doktrin ve Yargıtay kararları araştırılarak akıl yorularak oluşturulan bir dilekçenin amacına ulaştığını düşünürüm. Başka birinin fikrini veya ortak akıl kullanmak da dilekçemize yardımcı olabilir; açık fikirli olmak fayda sağlayabilir. Gerektiğinde dilekçe beraberinde sunulan saygın öğretim görevlilerimizin verdiği mütalaaların değeri yadsınamaz.

Vakit buldukça kesinleşmiş davalarım üzerine müvekkil gizliliği uyarınca tarafların ismini zikretmeden makaleler yazmaya çalışıyorum; yaşanmış olaylar üzerine yazılan makaleler uygulamayı ve adalet sistemimizi geliştirir diye düşünüyorum. Adalet sistemimiz gelişince de ekonomimiz gelişir. Zira yatırımcı adalete güvenmek ister.

Müvekkilinize Karşı Şeffaf Olun ve Sürekli Bilgilendirin

Dava dosyalarının her türlü içeriği ve dava süreci hakkında detaylı şekilde müvekkil ile değerlendirme yapılması halinde müvekkile önemsiz gibi gözüken bir bilgi kendisinden alınıp, dava kazanılabilir. İş birliği iki tarafın da kazancına olur. Kaldı ki sorunu gerçekten yaşayan aklın bakış açısı her zaman çözümü kolaylaştırır.

Ek olarak masraflar ve ücretler hakkında detaylı bilgilendirme de müvekkilin bütçesini ayarlamasını sağlayacaktır. GÜNCE hukuk yazılımı, müvekkiller için harcanan masrafların miktarını ve alınan masrafın tarihini detaylı şekilde müvekkile sunma imkanı tanıyor. Sisteme işlediğiniz veriler tek bir tıklama ile excel tablosu haline geliyor. Bu şeffaflık müvekkil gözünde güvenilirliğinizi daima artıracaktır.

Kendimden örnek vermek gerekirse ben stajyerken excel’deki filtreleme yöntemini öğrenmiştim. Bunu, adliyelere göre filtreleyerek yapar, buradaki işleri organize edebilirdim. GÜNCE, bu filtrelemeyi size zaten sunuyor. Hangi müvekkile ne kadar masraf harcandığını tek tıkla görebiliyor ve gösterebiliyorsunuz.

Düzenli Çalışın ve Evraklarınızı Dijital Ortama Taşıyın

Bir avukat ve avukatlık ofisi düzenli olmalıdır. Bir evrakın yeri belli değilse evrakı bulana kadar kaybettiğiniz zaman, iş gücü kaybı dolayısı ile de vekalet ücreti kaybıdır. Evrakın kaybolması ise asla kabul edilemez. GÜNCE hukuk yazılımına yüklediğiniz evraklara dilediğiniz yerde dilediğiniz anda ulaşılabilmektesiniz. Bir evraka her yerde hızlıca ulaşabiliyorsanız akıllı çalışıyorsunuz demektir.

İş Disiplinini Ve Ahlakını Koruyun

Serbest avukatlık yaptığım halde işe her gün aynı saatte başlamaya özen gösterdim; kendinize koyduğunuz çalışma kurallarına sadık kalmanız mesleki gelişiminizi artıracaktır. Size verilen vekaletin hakkını vermeniz de hem mesleğiniz hem de iş ahlakının gereğidir. Siz yalnızca para kazanmıyorsunuz, siz hak savunuyorsunuz. Bunun sorumluluğunun farkında olmak gereklidir. Bu davranış biçimi ve ilkeli yaklaşım, müvekkil tarafından da fark edilecek ve karşılığını bulacaktır.

Meslek Saygınlığını Her Zaman Koruyun

İster avukat ister insan olarak, kendimize ve temas ettiğimiz herkese saygılı olmamız gerekir. İnsanlar ne söylediğinizden ziyade nasıl söylediğinize dikkat eder. Üslup önemlidir. Ne iş yaparsak da yapalım saygın olmalıyız diye düşünüyorum. Resmi kurumlarda şık ve ölçülü kıyafetle iş takibinde daha iyi bir muamele görüldüğünü söyleyebilirim. Kişisel bakım ve temizlik her zaman güzel bir etki bırakır. Avukatlık mesleğinin saygınlığını korumakta en büyük görev biz avukatlara düşmektedir. Asırlardır avukatlık en prestijli mesleklerden biri olmuştur; bunun değerini bilmeliyiz. Avukatlık Kanunu’na ve meslek kurallarına bağlı kalmalıyız. Bu hükümler ve kurallar avukatlık mesleğinin saygınlığını korumak için vardır. Birbirimizi koruyup kollamalıyız, meslektaşlarımızı müvekillere kötülememeliyiz. Bu davranış şeklinin mesleğin itibarına zarar vereceği göz ardı edilmemelidir. Meslek büyüklerimizin tecrübelerini paylaştığı yazılar ülkemizdeki avukatlara yardımcı olacaktır; çünkü doktrine ya da Yargıtay kararlarına ulaşmak mümkün iken avukatlığın okulu yoktur. Bütün meslektaşlarım da dava veya müzakere yolu ile çözdüğü hukuki problemlere dair makaleler yazar ise adaletimiz gelişir. Dolayısıyla da ekonomimiz ve ülkemiz gelişir. Böylece hukuk bilimi, avukatlık ofislerinde tozlu raflarda veya bilgisayar veri depolarında kaybolmaz. Bilgi paylaştıkça artar. Bilgi de güçtür.

Bizimle paylaştığınız değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederiz.