Avukat ve Müvekkil İlişkisinde Güvenin Önemi
Avukatlık mesleğinin amacı; biliyoruz ki kişilerin veya kurumların hukuksal sorunlarına çözüm üretmek, hukuki ilişkilerin düzenlenmesini sağlamaktır. Ancak bu çözüm sürecini yürütmek için avukat ve müvekkil arasında güven ilişkisinin oluşması ve oluşan bu güvenin kaybolmadan sürdürülmesi, oldukça önemli. Çünkü güven ortamı oluşmadığı takdirde bir müvekkil, çekinmeden ve eksiksiz bir şekilde avukatına bilgi paylaşımında bulunmayabilir. Doğal olarak bu durum, avukatın çözüm üretme sürecini etkiler ve müvekkil temsiliyetini zorlaştırır. Bu nedenle de avukatlık mesleğinde güvenin öneminin diğer mesleklere nazaran daha büyük olduğu kesin.
Avukat ve müvekkil ilişkisinde güven ortamının oluşması, avukatlık kanunu ile de desteklenir. Kanunda yer alan avukatların sır saklama yükümlülüğü ile avukatların müvekkiline ilişkin öğrendiği ve başkaları tarafından bilinmeyen bir bilgiyi saklama zorunluluğu bulunur. Müvekkilin rızası olmadan da bu bilgi, hukuki süreç boyunca ve sonrasında da avukat tarafından saklanır. Ancak her ne kadar kanun çerçevesinde güven ortamı desteklense de taraflar arasındaki güvenin temeli; tabii ki avukat ve müvekkil arasındaki iletişimde atılır.
Peki, müvekkillerin güvenini kazanmak için nelere dikkat edilmelidir? O halde gelin, müvekkiller ile aranızdaki ilişkide temel olan güvenin oluşturulması için nelere dikkat etmeniz gerektiğini incelemeye başlayalım.
Aktif Bir Dinleyici Olun
Güven, sadece bir kişinin uzmanlıklarına dayanarak oluşan bir duygu değil. Çünkü taraflar arası güvenin oluşması, asıl olarak iletişime bağlı. Bu nedenle her ne kadar mesleğinizde uzman olsanız da uzmanlığınızı, pratikte uygulamak için müvekkiller ile iletişiminiz oldukça önemli. Ancak iletişim kurarken karşı tarafın sorunlarını en iyi şekilde anlayabilmek ve ifade biçimini çözümleyebilmek için aktif bir dinleyici olmanızda fayda var.
Aktif bir dinleyici olmak, sadece karşı tarafın söylediklerini dinlemek değil, söylem ve ifadelerinden düşüncelerini de analiz etmekten geçer. Herkesin iletişim kurma biçimi, farklı olabildiği için de aktif bir dinleyici olarak her müvekkili sorununu detaylı bir şekilde anlayabilir ve hukuki zeminde çözüm üretebilirsiniz.
Tutarlı ve Açık İletişim Kurun
Müvekkilin anlattıklarını dinleyip problemleri belirledikten sonra bu problemlerin hukuki açıdan karşılığını ve çözüm sürecini, müvekkil ile paylaşmanız gerekli. Ancak bu paylaşımda karşı tarafın hakları konusunda bilgisinin kısıtlı olduğunu ve hukuki terminolojiye yabancı olduğunu unutmamanızda fayda var. Bunun için eğer ki hukuki problem için farklı çözümler varsa veya yapılması gerekenler nelerse durumu müvekkillerin anlayabileceği ve net bir şekilde açıklamalısınız.
Ancak bildiğiniz gibi hukuki problemlere çözüm üretmek, bir süreçtir. Bu nedenle de güven ortamının bozulmaması için iletişimde şeffaf olmaya, tüm süreç boyunca dikkat etmelisiniz. Çünkü güven, çok çabuk kaybedilen bir bağdır. Güven bağının kopmasının temel sebeplerinden biri de; şeffaf ve tutarlı iletişim kurmamaktır. Süreç boyunca gelişmelerden ve yapılması gerekenlerden müvekkilinizi bilgilendirerek kazandığınız güveni kaybetmeden hukuki yardım sunabilirsiniz.
Unutmayın ki müvekkilerinizle şeffaf iletişim kurabilmeniz için de GÜNCE her zaman yanınızda. GÜNCE’nin müvekkil portalı sayesinde müvekkiliniz sisteme giriş yaparak dosyasını anlık olarak takip edebilir. Böylece müvekkillerin dosyaları hakkında akıllarında hiçbir soru işareti kalmadan tüm hukuki süreç, pratik bir şekilde müvekkiller ile paylaşılabilir.
Siz de hem avukatlar hem de müvekkiller açısında pratik bir süreç takibi sunan bu sistemden yararlanmak isterseniz size en uygun paketi seçmek için GÜNCE paketlerini inceleyebilirsiniz.
Sadece Sözlere Değil, Eylemlere de Dikkat Edin
İletişimde sözler aktif rol oynasa da davranışlar da güvenin oluşması için bir o kadar önemli. Çünkü bir kişinin sorunlarını dikkate aldığınızı söylemekten öte bu dikkati, davranışlarınızla da belli etmeniz gerekir. Bunun için müvekkil ile güven bağı oluştururken sadece konuşmaya değil, davranışlarınıza da dikkat etmelisiniz.
Aslında farkında olmadan bile yapabileceğimiz ufak hareketlerle güven bağını sağlamlaştırmanız mümkün. Çünkü görüşmelere zamanında gitmek, zaman sınırlarına uymak veya sorulara hızlı bir şekilde dönüş sağlamak, güven kazanma açısından oldukça önemli.
Unutmayın ki müvekkiliniz ile iletişim sürecinde yaptığınız her davranış, güvenin inşasında bir adım. Stephen R. Covey’in Güvenin Hızı kitabında da belirttiği gibi “Güven oluşturacak şekilde davrandığınızda hesabınıza yatırım yaparsınız. Güveni zedeleyecek şekilde davrandığınızda ise hesabınızdan çekersiniz. Hesabınızın bakiyesi ilişkinizdeki güvenin miktarını yansıtır.”
İnsan Psikolojisi Konusunda Kendinizi Geliştirin
Psikoloji konusunda kendinizi geliştirmek, müvekkil güvenini kazanmanın temellerinden biri. Çünkü hukuki bir problemin, ekonomik ve sosyal birçok boyutu var. Tüm bu boyutlar ise tabii ki müvekkilin psikolojisini etkiler. Özellikle de aile hukuku ve ceza hukuku gibi alanlarda müvekkiller için daha ağır süreçler yaşanması mümkün. İşte, bu denli insan psikolojisine etki eden bir alanda avukatların da hukuki yardım sunabilmesi için psikoloji konusunda gelişmesi şart.
Psikolojik açıdan yıpranmış bir bireyle iletişim kurmak zorlayıcı olabilir. Psikoloji konusunda gelişmek ise bu süreçteki zorlayıcı unsurları yönetmenin bir yolu. Bir avukat olarak siz ne kadar süreci iyi yönetirseniz karşı taraftan da o denli paylaşım ve güven kazanabilirsiniz.
Sonuç olarak güven ortamının oluşması için küçük adımlar atıp büyük kazanımlar elde etmeniz mümkün. Gördüğünüz gibi güven kazanmak için esas olan; insan psikolojisini anlamak ve iletişim kurmak. Psikoloji konusunda kendinizi geliştirmek için nerelerden destek alabileceğinizi öğrenmek isterseniz “Avukatların İnsan Psikolojisini Anlamada Faydalanabileceği Kanallar” yazımızı okuyabilirsiniz.