Siz olsaydınız?
Büromu yeni açtığım 1980’li yıllardı. İnternet, cep telefonu, UYAP, sosyal medya, e-devlet yoktu. Gelirim azdı, iki yakamı birleştirmekte zorlanırdım. Çevrem küçüktü, müvekkillerim ve işlerim oldukça azdı. Ancak zamanım, enerjim ve hayallerim pek çoktu.
Ufak tefek icra takiplerini yaptığım bir müvekkilim bir tahliye davası için beni Nermin hanıma tavsiye etmiş. Nermin hanımın Beşiktaş’la Çırağan arasındaki Çitlenbik Sokak’ta, her odasında tablo gibi Boğaz manzarası olan, ailesinden miras kalmış bir apartman dairesi vardı. O daireden başka bir varlığı yoktu. O zamanların en büyük gazetelerinden birinin genel yayın yönetmeni, buranın kiracısıydı.
Kira parasını artırmak kolay değildi. O zamanki içtihatlar, enflasyonun yarısı kadar artışa ancak zor izin verirdi. Kiracıyı çıkarmak ise, eğer kendine ait bir dairesi yoksa, imkânsız denecek kadar zordu. Nermin Hanım’ın aldığı kira geliri her yıl erimiş, çerez parasına dönmüştü. Benden kirayı rayiç değere çıkarmamı ya da tahliye ettirmemi istiyordu. Oldukça düşük bir ücrete anlaştık.
Kirayı rayiç değerine çıkarmak için aradığım gazete genel yayın yönetmeni, artırmaya hiç yanaşmadığı gibi, bunu istediğim için bana fırça atacak kadar da fütursuzdu. Genel yayın yönetmeni olduğuna göre mutlaka bir dairesi vardır diye düşünüyordum. Ancak Nermin Hanım bu konuda bir şey bilmiyordu. Şimdiki gibi internetten arayıp bulmak da mümkün değildi.
Şansım yaver gitti! Emlak vergi dairesine gittim. Vergi beyannamesinden, kiracının Etiler’de bir dairesi olduğunu ve annesinin burada oturduğunu öğrendim. Bu, kesin bir tahliye sebebiydi. Tahliye davasını kazandım. Emeğimin karşılığı değildi ama Nermin Hanım anlaştığımız ücreti kuruşu kuruşuna ödedi. O dönemde, şimdi de yaygın olduğu gibi, elden alınan ücrete makbuz düzenlenmez, vergisi de verilmezdi.
Bir hafta kadar sonra Nermin Hanım randevu alıp geldi. Yeni bir iş mi getirecek diye umutlanıyordum ama o, elinde bir hesap pusulası ile geldi. Bana verdiği ücret için makbuz düzenlemediğimi, böylece vergiden tasarruf ettiğimi, makbuz düzenleseydim elime %30 daha az para geçeceğini söyleyerek, vermediğim vergi miktarını kendisine vermem gerektiğini söyledi. Şaşırdım, kaldım…
Siz olsaydınız ne yapardınız?
