Dedikoduyu Kurumlaştıralım!
Bünyesinde 100 kişi olan bir iş yerinde çalışıyorsunuz. İşiniz sebebiyle 10–20 kadar kişiyle elektriğiniz tutan, tutmayan, tavrını beğenmediğiniz veya bir türlü anlaşamadığınız kimselerle birlikte çalışmak zorundasınız. Her biri hakkında gözlemleriniz, fikirleriniz, eleştirileriniz ve önerileriniz var. Onların her birisi hakkınızda benzer şeyler düşünüyor. Herkes aklından geçeni herkese açıkça söylese nasıl olurdu? Ben söyleyeyim: Adeta kıyamet kopardı!
Gerçekten de onlarca kişinin iş yerine girişte, çıkışta, asansörde göz göze geldiği; kimi davalar ve sözleşmeler sırasında omuz omuza geceler boyu çalıştığı, birlikte zaman geçirdiği iş yerlerinde dedikodu kaçınılmaz. Gözlerinin renginden, boyundan posundan tutun da vücudunun kokusuna kadar birçok şey hakkında başkaları hakkında konuşulur; başkaları da onlar hakkında konuşur. Hele hele ofis flörtleri, aşklar, ilişkiler, kimin kime yazdığı ya da yürüdüğü, kimin ne yaşadığı hakkında hep konuşulur. İş yerinde birlikte saatler geçiren insanların bunları konuşmasını önlemek mümkün değil. Gelişmiş etik değerlerin hâkim olduğu kültürlerde bunlar çok ayıp sayılır; ileri hukuk sistemlerinde ve kısmen de ülkemizde böyle dedikodular hukuka aykırı bulunur ve ispat edilebilirse ciddi sonuçları olur.
Birlikte ast, üst, akran, iş birliği yapan veya iş sebebiyle yolları kesişen insanların hakkında konuşması haklı görülebilecek meseleler de çoktur. Örneğin çalışanlar arasında ayrım olup olmadığı, çalışma arkadaşlarının liyakati, ekibe uyumu, ekip çalışması, üretkenliği, hangi konularda iyi olduğu, hangi konularda gelişebileceği gibi birçok konuda hiç konuşmamak değil, tersine konuşmak gerekir. Kurumlar ve yöneticilerin mahareti bunları olumlu yönde yapılandırmayı ve gelişim için kullanmayı gerektirir.
Rahmetli Murat Demiroğlu ile kurduğumuz 360 derece geri bildirim sistemi ile işimizi ve kurumun başarısını ilgilendiren dedikoduları kurumlaştırdık. Herkes, astları, akranları veya üstleri hakkında objektif esaslara göre geri bildirim verir. Kimin kim hakkında ne dediğini kimse bilmez; sadece kurumun sahibi ve İK sorumlusu bilebilir. Bütün geri bildirimler ortak bir raporda birleştirilir ve her sene sonlarında yaptığımız, çalışma arkadaşlarımızı geliştirmek amaçlı yıllık toplantılardaki değerlendirmenin temelini oluşturur. Bu, aynı zamanda bir yıllık çalışmamızın muhasebesini yapmak gibi olur ve bu sayede tüm arkadaşların tavsiyeleriyle kendimizi hızla geliştirebiliriz.
Kurduğumuz sistemde yetkinliklerimizi kurumsal ve mesleki olarak iki gruba ayırdık. Kurumsal yetkinlikleri Sahiplenme, Takım Çalışması, Sürekli Gelişim ve Etkili İletişim olarak belirledik. Mesleki yetkinlikleri ise Profesyonellik ve Tutarlılık, Bilgiyi Kullanabilme, Bütünü Görme ve Analiz Etme, Liderlik olarak belirledik. Her bir yetkinlik için bunu belirlemeye yarayan sübjektif ve objektif kriterleri tanımladık. Bazı yetkinlikler için 10 kadar, bazıları için ise 5 kadar kriter ortaya çıktı. Değerlendirme ölçütlerini önceden 5 derece olarak belirlemiştik, sonradan “Fark Yaratan, İyi, Yeterli ve Yetersiz” olarak 4’e indirdik. Eskiden belki saatlerce yazdığımız geri bildirimleri şimdi bilgisayardaki ekranlarda 5–10 dakika içinde dolduruyoruz. Eskiden bir yöneticinin saatlerce uğraşarak birleştirdiği geri bildirimleri bilgisayar kendiliğinden birleştiriyor ve hemen yazılı raporlar alabiliyoruz.
Bu geri bildirimlerden en üstteki yöneticiden asistanlara kadar herkes o kadar çok yararlanıyor ki bireysel ve kurumsal mesleki gelişmemizi katladık. Zamanımızı çok iyi tasarruf ediyor; işimizi ilgilendiren konuları dedikodu malzemesi yapmak yerine gelişmeye vesile olan geri bildirimler hâline getirdik. Bu ve benzeri uygulamalar sayesinde büromuz, güle oynaya iş yapılan bir yer oldu. Bunların karşılığında Great Place to Work – Çalışmak İstenilen Yer ve Best Managed Company – En İyi Yönetilen Kurum ödüllerini aldık.
Büromuza gelen gözlem, yaz ve resmî stajyerlerin tarif ettiği iş yeri huzurunu, olumlu iş birliği ortamını bunlar sayesinde gerçekleştirdik.
Bunu bütün meslektaşlarıma hararetle tavsiye ederim.
Devam edecek…